On binlerce Suriyeli kadın, ikinci veya üçüncü eş olarak Türkiye’de hayatını sürdürürken, ortaya çıkan sosyal ve hukuki sorunları çözmek için bazen “Şeri Meclis” gibi kendi dini kurumlarına başvuruluyor.
Çok Eşli Evliliklerin Yaygınlığı
Hacettepe Üniversitesi tarafından yapılan 2018 Nüfus ve Sağlık Araştırması Suriyeli göçmen örneklemi, 15 yaş üstü her 10 Suriyeli kadından birinin çok eşli evlilik içinde olduğunu ortaya koyuyor. Kadınların yaşı arttıkça bu oran yükseliyor; 30 yaş üzerindeki her 8 kadından biri ikinci veya üçüncü eş statüsünde.
Harran Üniversitesi’nden sosyolog Prof. Dr. Mahmut Kaya, çok eşli evliliklerin temel nedenlerinden birinin Suriyeli kadınlar için bir sığınma ve korunma aracı olduğunu belirtiyor. Kaya, Şanlıurfa’nın Ceylanpınar ilçesinde yaşanan bir örneği şöyle aktarıyor: “Bir kadın, yanında iki kızıyla hastaneye geliyor ve bağırarak ‘Kızlarımı nikahlamak isteyen var mı?’ diyor. Bu tür evlilikler, kadınların insan kaçakçılığı veya fuhuş mafyalarının eline düşmesini engelleyebiliyor.”
İstanbul merkezli Suriye Diyalog Merkezi uzmanı Kinda Hawasli ise, çok eşli evliliklerin büyük şehirlerde de görüldüğünü ve kadınların iş yerinde patronları tarafından benzer taleplerle karşı karşıya bırakılabildiğini ifade ediyor.
Tarihsel ve Hukuki Arka Plan
Türkiye’de çok eşli evlilikler Suriyelilerden önce de vardı. Osmanlı döneminde yapılan araştırmalarda çok eşlilik oranı yüzde 5 ile yüzde 12 arasında kaydedilmişti. 1926’da yürürlüğe giren Türk Medeni Kanunu ile birden fazla kadınla evlenmek yasaklandı; ancak bazı bölgelerde geleneksel ve dini nedenlerle hâlâ uygulanıyor.
Suriyeli kadınların Türkiye’deki hukuki durumu ise karmaşık. Resmi nikah olmadan yapılan dini nikahlar, 2015’te Anayasa Mahkemesi kararıyla suç olmaktan çıkarıldı. Ancak bu durum, Suriyeli kadınların hak kayıplarına uğramasına yol açabiliyor; örneğin çocukların resmi nikahlı eşin üzerine kaydedilmesi sık rastlanan bir durum.
Erkeklerin Yaklaşımları ve Dini Meşrulaştırma
Araştırmacı Dr. Nurgül Certel, erkeklerin çok eşli evlilikleri dini söylemlerle meşrulaştırdığını belirtiyor. Erkeklerin, cinsel ve sosyal ihtiyaçlarını karşılamak için çok eşliliği “helal bir ilişki” olarak sunduklarını aktarıyor. Certel’in çalışmasında, bazı erkeklerin üç sabit eşi olduğu ve dördüncüsünü kısa süreli değiştirdiği görülmüş. Bu durum, İslam’da dört eş sınırı ve adil davranma yükümlülüğü üzerinden şekillendiriliyor.
Paralel Hukuk: Şeri Meclis
Çok eşli evliliklerde ortaya çıkan sorunların çözümü için bazı Suriyeli kadınlar ve erkekler Şeri Meclis adı verilen komisyonlara başvuruyor. Bu komisyon, din adamları, fıkıhçılar ve akademisyenlerden oluşuyor ve İstanbul merkezli olup Şanlıurfa’da da şubesi bulunuyor.
Mahmut Kaya’nın aktardığına göre, Şeri Meclis Suriyeli toplumun yaşadığı sosyal, ekonomik ve dini meseleleri kendi kurallarına göre çözmeye çalışıyor. Bu yapılar, “Paralel hukuk” veya “diaspora hukuku” gibi düşünülebilir.
Kadınların Maruz Kaldığı Hak İhlalleri
Certel ve Hawasli’nin aktardığı örnekler, çok eşli evliliklerin kadınlar açısından riskler taşıdığını gösteriyor:
- Resmi nikahlı eşler, dini nikahlı Suriyeli eşleri boşayabiliyor.
- Çocukların velayeti, resmi nikahlı eş üzerine kaydedilebiliyor.
- Kadınlar, sosyal ve hukuki destek almakta çekingen davranıyor; damgalanmaktan korkuyorlar.
Hawasli, kadınların çoğunlukla Türk toplumunun ikinci veya üçüncü eş statüsüne sıcak bakmadığını düşündükleri için resmi mekanizmaya başvurmadığını belirtiyor.