Kahramanmaraş’ta Umut Konteyner Kent’te yaşayan bir depremzede, sosyal medyada yayılan asılsız iddialara ve üst düzey yöneticilerin “boşaltın” kararlarına isyan etti: "Bir Ramazan kolisinden başka hiçbir yardım almadım. Bu hayatı kimse isteyerek yaşamaz!"

6 Şubat depremlerinin yıktığı şehirlerden biri olan Kahramanmaraş’ta, konteyner kentlerde yaşam mücadelesi veren binlerce depremzede, hem fiziksel koşullarla hem de sosyal medyada yayılan ön yargılarla mücadele ediyor.

Umut Konteyner Kent’te yaşayan bir depremzede vatandaş, kaleme aldığı çarpıcı metinle yaşadıkları zorlukları ve maruz kaldıkları ithamları tek tek anlattı.

Depremin üzerinden geçen zamana rağmen hâlâ 18 metrekarelik konteynerde yaşam mücadelesi veren vatandaş, sosyal medyada yer alan “su beleş, elektrik beleş, evini kiraya verip burada kalanlar var” gibi söylemlere sert tepki gösterdi.

"Bir dakika bile kalmak istemem"

“Evet, elektrik ve su için ödeme yapmıyoruz. Ama 18 metrekarelik bir alanda bırakın yürümeyi, bazen ayakta bile duramıyorsunuz. Yazın kavurucu sıcakları, kışın keskin soğuklarıyla baş etmek mümkün değil. Klimalar çoğu zaman yetersiz kalıyor. Ağustos böcekleri geceleri uyutmuyor. Banyoya girmek bile ayrı bir mücadele” diyen vatandaş, “İmkânım olsa, burada bir dakika bile kalmak istemem” sözleriyle yaşadığı çaresizliği dile getirdi.

"Yardım almadım, alana da şahit olmadım"

1 yıldır yolları gözlüyor, aynı anda 4 araca ceza kesebiliyor! 1 yıldır yolları gözlüyor, aynı anda 4 araca ceza kesebiliyor!

Konteyner kentte yaşadığı yaklaşık 1 yıllık süreçte devlet ya da başka bir kurumdan hiçbir maddi destek almadığını söyleyen vatandaş, “Sadece Ramazan ayında konteyner kent yönetimi tarafından bir koli erzak yardımı yapıldı. Onu da hediye olarak kabul ettim. Onun dışında tek kuruş almadım, alanı da görmedim” ifadelerini kullandı.

Konteyner Kent Kahramanmaras 2069526

"Yönetim baskısı ayrı bir dert"

Vatandaş, konteyner kentteki denetimlerin ve baskıların da rahatsız edici boyutta olduğunu belirterek şu çarpıcı örneği paylaştı:

“Bir akşam evin ışığı yanmadığında yönetim hemen telefon açıyor. 'Konteynerde kalmıyorsunuz' diye sorguya çekiliyorsunuz. Geçen yıl yaz boyunca dondurma ve firik sattım. Sabah 08:30’da çıkıp gece 23:00’te dönüyordum. Defalarca izahat vermek zorunda kaldım.”

"Okula giden çocuğu olanlara geçici hak verildi, doğru olan buydu"

Son dönemde konteyner kentte kalmaya devam eden bazı ailelere yöneltilen eleştirilere de açıklık getiren vatandaş, çocukları şehir merkezinde okuyan ailelere, okullar kapanana kadar konteynerde kalma hakkı verildiğini ve bunun çocukların güvenliği için isabetli bir karar olduğunu ifade etti.

"Kiralık ev yok, eşya yok, çözüm de yok!"

Kahramanmaraş’taki üst düzey yöneticilerin konteyner kentlerin boşaltılması için vatandaşlara 15-30-45 günlük süreler vermesini de sert bir dille eleştiren depremzede, “Bu şehirde bu kadar insanı barındıracak ev yok. Olsa da kiralar fahiş. Bizim eşyamız yok, birçok kişinin evi ve eşyaları yağmalandı ya da enkaz altında kaldı. Uzak mahallelerdeki evlere ulaşım da büyük sorun. Siz nasıl yöneticisiniz ki, bu detayları düşünmeden ‘boşaltın’ diyorsunuz?” dedi.

"Liyakat bu değil"

Son olarak, yöneticilerin yeterli çözüm üretmemesini “liyakat eksikliği” olarak değerlendiren depremzede, sözlerini şöyle noktaladı:

“Liyakat sahibi yöneticiler, insanları mağdur etmeden çözüm üretir. ‘Deprem sadece seni mi vurdu kardeşim?’ diyenlerden değil.”