Bir apartman yöneticisinin, bina içine yerleştirdiği güvenlik kamerasının bir dairenin kapısını doğrudan görecek şekilde konumlandırması, “özel hayatın gizliliğini ihlal” suçu sayıldı. Yerel mahkemenin yöneticiyi 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdığı karar, Yargıtay tarafından da onandı.
Olay nasıl başladı?
Bursa’nın Yenişehir ilçesinde 2015 yılında meydana gelen olayda apartman yöneticisi, binanın güvenliği gerekçesiyle koridora güvenlik kamerası yerleştirdi. Ancak kamera, doğrudan bir dairenin kapısını ve eve giren çıkan kişileri görüntülüyordu.
Ev sahibi durumu fark edince, apartman yöneticisinin evine girenlerin kayıt altına alındığını belirterek şikâyetçi oldu. Şikâyetin ardından yöneticinin, “görevinin verdiği yetkiyi kötüye kullanarak özel hayatın gizliliğini ihlal ettiği” iddiasıyla hakkında dava açıldı.
Mahkeme: “Görevin sınırını aştı”
Yenişehir 1. Asliye Ceza Mahkemesi, sanığın savunmasında “güvenliği sağlamak amacıyla kamera taktırdım” demesine rağmen, kameranın konumunun özel alanı ihlal ettiğine karar verdi.
Mahkeme, yöneticiyi “özel hayatın gizliliğini ihlal” suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı.
Apartman yöneticisi, “Suç kastım yoktu, sadece güvenlik amacı güttüm” diyerek cezayı temyiz etti. Ancak dosyayı inceleyen Yargıtay 12. Ceza Dairesi, yerel mahkeme kararını hukuka uygun buldu ve cezayı onadı.
Yargıtay’dan dikkat çeken tespit
Yargıtay kararında, yargılama sürecinde usul ve kanuna aykırı bir durum bulunmadığı, toplanan delillerin sanığın suçu işlediğini açıkça ortaya koyduğu vurgulandı.
Bu kararla birlikte, komşuların özel alanını görecek şekilde yerleştirilen güvenlik kameralarının suç oluşturacağı yönünde emsal bir içtihat oluşmuş oldu.
Uzmanlardan uyarı
Hukukçular, apartman ve site yöneticilerinin kamera yerleşiminde çok dikkatli olmaları gerektiğini belirtiyor. Kameraların sadece ortak alanları (giriş, merdiven boşluğu, otopark gibi) kapsaması gerektiğini, herhangi bir dairenin kapısını veya özel alanı göstermesinin suç teşkil edebileceğini ifade ediyorlar.




