Özel, pasaport kararı ve İstanbul İl Başkanlığı’na atanan kayyum kararına ilişkin sert eleştirilerde bulundu.
Özel, açıklamasında Dilek İmamoğlu’nun yurtdışına çıkma planı bulunduğunu, ancak kendilerine iletilen bilgiye göre Dilek İmamoğlu’na dair pasaport işleminin engellendiğini belirtti:
“Dilek Hanım yurtdışına çıkacaktı; Ekrem Bey’e verilmiş bir ödülü almak üzere. Dediler ki Dilek Hanım’ın pasaportu iptal olur. Dilek Hanım’ın ve çocukların, seçilmiş Büyükşehir Belediye Başkanlarına bu Meclis’in çıkardığı kanunla verilen diplomatik pasaportu var. Onu iptal etmişler. Ne oldu? Normal, düz pasaport alacaksınız. Şu an Ekrem İmamoğlu’nun unvanı seçilmiş İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı… Ama bir mahkeme kararı var mı? Bir ceza almış mı? Aldığı ceza onaylanmış mı?”
Özel, Adalet ve yargı sürecine dair eleştirilerini sürdürerek, kamuoyuna yansıyan bilgilerin tek taraflı olduğunu savundu:
“Babası hakkında bir suçlama var. Gizlilik kararı var, işine geleni servis ediyor. En kötülerini duyuyoruz. Ama lehe delilleri bilmiyoruz. Kafasında mahkum etmiş. Ya bu nasıl devlet!”
CHP’nin İstanbul İl Başkanlığı hakkında yapılan itirazın reddedilmesine de tepki gösteren Özel, atanan kayyum kararını uygulayan mahkemenin tarafsızlığına yönelik sert ifadeler kullandı. Özel, hâkim ve uygulayıcıları eleştirerek şu ifadeyi kullandı:
“Orada bir tane şuursuz var. … Kendini Yüksek Seçim Kurulu yerine koyuyor. Üstüne olağanüstü il kongresi yapılmış, mahallelerden başlayarak yeni bir kongre seçilmiş. Ankara’daki benzer davada mahkeme önceki olağanüstü kongru kararını geçersiz saydı. O şuursuz, bilgisiz, beceriksiz tedbir almış, onu uygulatıyor. Git, kayyumun kumda oynasın. Bir kum bahçesi yapalım ona, kayyumun kumda oynasın.”
