İşçi Hakları ve Sosyal Adalet Mücadelesi İçin 1 Mayıs Mesajı! İşçi Hakları ve Sosyal Adalet Mücadelesi İçin 1 Mayıs Mesajı!

Cennet, konuştuğumuzun ne kadar ötesindedir şimdi daha iyi bilirsin. Sen bilirsin. Bizim bilmediklerimizi bildiğine çok kez şahitlik etmişliğim var. En son sarılıp hüngür hüngür ağladığımızda memleketin altı üstüne geçmişti. Ağladığını gören yok bakarsan. Düşündüm de; Allah alnından o sinir çizgisini alıp,  tebessüm çizgisini koyduğundan bu güne o kadar ağladığında anlamalıydım dünyanın çekilecek yer olmadığını. Bir gün gideceğini hiç düşünmemiştim. O gün annenle ağlaştık. Sarıldık. O da öyle de söyledi. Bu dünyaya ait olmadığını benimsemiş, kabullenmişti. “O benim değil, bizimdi” dedi.  

Anlatsaydın ya gitmeden Pir’im; aynı anda nasıl iki yerde bulunabildiğini. Ben izah edemedim kimseye. Verilenin hamdini nasıl yaptığını, insandan değil Allah’tan geldiğini. Ben söylesem çok bilmiş derler. Sen çok biliyordun! Anlatsaydın ya!  

Dua kapım kapandı mı şimdi ? En çok ihtiyacım olan şey, senmişsin meğer. Yüzbinlerce cümle kurdum, iki kelime bir arada durmuyor baksana.   Baksan borcun yok kimseye, alacaklı göçtün. Alacaklı göçenler senin gibilerdir diye bilirim. Güllük gülistanlık havada yağmur yağdı gireceğin toprağa. Şimdi desem ki Mikail görevini yaptı! Gülersin.

Mikail görevini yaptı. Selamunaleyküm diye girdiği ortam ilkbaharı getirir, güldüğünde yaz olur. Ağladığında sonbahardı, gitti kış oldu. Yağmur yağdı, kar bastı memleketin gönül dağlarını. Ayak bastığın yerler kadar sevabın olsa, yanına geldiğimde ön ayak ol, nolur beni unutma! 

Aleykümselam kardeşim, Pir’im, Şeyh’im!