Tarımsal üretim ve su kaynakları açısından tehlike çanları çalarken, Akdeniz Bölgesi’nde de Kahramanmaraş için dikkat çeken bir uyarı yapıldı.

Prof. Dr. Ali Ünlükara’nın danışmanlığında Dr. Fatih Sekendur tarafından hazırlanan doktora tezinde, 1980-2019 yılları arasındaki yağış ve buharlaşma verileri incelendi. Çalışmada, “Standartlaştırılmış Yağış ve Evapotranspirasyon İndeksi” kullanılarak Türkiye’nin kuraklık haritası çıkarıldı.

“Kuraklık Anadolu’da derinleşiyor”

Prof. Dr. Ünlükara, küresel ısınmanın etkisiyle sıcaklık ve buharlaşmanın arttığını belirterek, Doğu, Güneydoğu ve İç Anadolu’da kuraklık riskinin giderek büyüdüğünü söyledi. Araştırmada, Ankara, Konya, Eskişehir, Kırşehir, Nevşehir ve Sivas gibi illerde belirgin kuraklık eğilimi saptandı. Özellikle Aksaray, Nevşehir ve Yozgat illerinde bu durum daha kritik seviyelere ulaştı.

Güneydoğu’da ise, Türkiye’nin su kaynaklarının üçte birine sahip olmasına rağmen Mardin, Şanlıurfa, Adıyaman, Şırnak ve Siirt illerinde ciddi kuraklık riski tespit edildi. Doğu Anadolu’da da Bingöl ve Malatya öne çıkan iller oldu.

Akdeniz’de Kahramanmaraş risk altında

Akdeniz Bölgesi’ne ilişkin verilere göre, Kahramanmaraş’ın hem aylık hem de yıllık bazda kuraklığa yöneldiği belirlendi. Buna karşılık, Isparta’da nemlilik artışı gözlendi. Uzmanlar, Kahramanmaraş için tarımsal üretim ve su kaynakları açısından önemli uyarılarda bulundu.

Ege, Marmara ve Karadeniz’de tablo daha farklı

Araştırmada, Ege, Marmara ve Karadeniz bölgelerinde genel olarak nemlilik artışı tespit edildi.

· Ege’de Manisa ve İzmir’de nemlilik artarken, Denizli’de kuraklığa yönelim belirlendi.

· Karadeniz’de Rize, Sinop ve Samsun’da nemlilik artışı kaydedildi.

· Marmara’da Kırklareli, Edirne, Yalova, Bilecik ve Balıkesir’de nemlilik yükselirken, Çanakkale’de kuraklığa eğilim olduğu görüldü.

Kahramanmaraş'ta savaş uçakları alçak uçuş yaptı!
Kahramanmaraş'ta savaş uçakları alçak uçuş yaptı!
İçeriği Görüntüle

“Tarım planlaması su kaynaklarına göre yapılmalı”

Prof. Dr. Ünlükara, Türkiye’nin su kaynaklarının il, bölge ve havza bazında kuraklık riskine göre değerlendirilmesi gerektiğini vurguladı. Tarımsal üretim planlarının bu verilere göre yapılmasının hayati önem taşıdığını ifade etti.