Karakoç, Türkiye’nin “Başkent Ankara” vizyonuyla yalnızca kendi sınırlarında değil, Orta Doğu’dan Kafkasya’ya, Balkanlar’dan Afrika’ya kadar geniş bir coğrafyada istikrarı önceleyen bir güç olduğuna dikkat çekti. Adalar Denizi ve Doğu Akdeniz’de Mavi Vatan doktriniyle hak ve menfaatlerin korunmasının, caydırıcı ve güçlü bir ordu sayesinde mümkün olduğunu vurguladı.
“Türkiye pek çok coğrafyada oyun kurucu konumda”
Konuşmasında Karabağ’da yaşanan yarım asırlık sorunun Türkiye’nin desteğiyle çözüme kavuştuğunu söyleyen Karakoç, Gazze’deki insanlık dramına Türkiye’nin ses olduğunu; Kıbrıs’ta ise iki devletli çözüm vizyonunun kararlılıkla savunulduğunu belirtti. Somali, Rusya ve Ukrayna’da Türkiye’nin üstlendiği arabuluculuk görevlerinin de ülkenin uluslararası alandaki etkinliğini gösterdiğini ifade etti.
“Terörsüz Türkiye süreci kritik bir eşiktir”
Türkiye’nin uzun yıllardır terörle mücadelenin merkezinde yer aldığını hatırlatan Karakoç, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin öncülüğüyle Cumhur İttifakı kapsamında şekillenen “Terörsüz Türkiye” hedefinin kritik bir dönemi temsil ettiğini söyledi. Terörden tamamen arındırılmış bir Türkiye için savunmanın güçlü tutulması gerektiğini vurguladı.
Savunma sanayisinde yerli üretim rekorları
Karakoç, yerli savunma sanayisinde gelinen noktaya ilişkin detaylı bilgiler de paylaştı. İHA, SİHA, TİHA, yerli gemiler, zırhlı araçlar, füze sistemleri, elektronik harp unsurları ve radar teknolojilerinde Türkiye’nin dünya ligine yükseldiğini dile getirdi. Milli savaş uçağı KAAN ve Kızılelma’nın üretime geçmesinin, Altay tankının envantere girmesinin savunma kabiliyetini ileri taşıdığını belirtti.
2024 yılında savunma ve havacılık ihracatının yüzde 30 artışla 7,2 milyar dolara ulaştığını; 2025’in ilk dokuz ayında ise 6 milyar doları aştığını aktaran Karakoç, savunma sanayisinde yerli üretim oranının yüzde 82 seviyesine çıktığını ifade etti.
“Siber güvenlik milli egemenliğin olmazsa olmazıdır”
Karakoç, dijital egemenlik ve veri güvenliğinin stratejik önem taşıdığına dikkat çekerek güçlü bir siber güvenlik politikasının zorunluluk haline geldiğini belirtti. Siber tehditlere karşı milli kapasitenin artırılmasının ülkenin geleceği için kritik olduğunu ifade etti.
Askerî personel ve gazilere yönelik düzenlemeler gündemde
Konuşmasının önemli bir bölümünü TSK personeli ve gazilerin haklarına ayıran Karakoç, fedakârlıkla görev yapan Mehmetçik, astsubay, subay, uzman erbaş ve sivil personelin çalışma koşullarının iyileştirilmesinin devletin asli görevlerinden biri olduğunu söyledi. Şehit yetimleri ve gazilere ilave istihdam hakkı verilmesinin öncelikleri arasında yer aldığını dile getirdi.
Terörle mücadelede yaralanmasına rağmen gazi sayılmayanların mağduriyetlerinin giderilmesi gerektiğini vurgulayan Karakoç, MHP’nin uzun süredir dile getirdiği şekilde askeri hastanelerin yeniden açılmasının zorunlu olduğunu da kaydetti.
“Personelin beklentilerinin takipçisiyiz”
Plan ve Bütçe Komisyonu görüşmelerinde Millî Savunma Bakanlığı personelinin taleplerini gündeme getirdiklerini hatırlatan Karakoç, emekli astsubaylar, binbaşılar, uzman çavuşlar ve memurların sorunlarının farkında olduklarını söyledi. Bakanlığın bu alanda gerekli adımları atacağına inandığını belirterek, “Personelimizin her zaman yanındayız” dedi.