GENEL

Kahramanmaraş’ta tacizciyi yazan gazeteciler mahkemelik oldu!

Kahramanmaraş’ta geçtiğimiz günlerde hakkında mahkeme kararı bulunan ve elektronik kelepçe takılan bir tacizciyi haber yaparak gündeme getiren 3 gazeteci, taciz olayını haber yaptıkları için mahkemelik oldu.

Abone Ol

Tacizcinin şikayeti üzerine “kişilik haklarına saldırı” denilerek yapılan haberlere erişim engeli getirildi, yetmedi, gazeteciler hakkında davalar açılıyor.

Yaşananlara isyan eden Kahramanmaraş Manşet Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Mahmut Beyaz, bu durumu köşe yazısına taşıyarak “Ben de Suçsuzum Hakim Bey!” diyip başından geçenleri şöyle anlattı;

Ben de Suçsuzum Hakim Bey!

"Adaletin terazisi şaşmaz" derler. Ama bazı kararlar var ki insanı şu soruya mahkum ediyor: Terazi mi şaşmaz, yoksa teraziyi tutan el mi artık gerçeği tartmıyor?

***

Kahramanmaraş'ta, çocuklarımızı emanet ettiğimiz İstiklal üniversitesinde görev yapan bir akademisyen... Bir kadın memura yönelik ısrarlı takip suçundan, iki ayrı mahkeme kararıyla cezalandırılıyor. Yetmiyor; elektronik kelepçeyle izleniyor. Bunlar iddia değil, yorum değil, Kahramanmaraş Adliyesi'nden çıkmış, resmi mahkeme kararları.

***

Biz de gazetecilik görevimizi yapıyor, kamuoyunu ilgilendiren bu yargı kararlarını haberleştiriyoruz. Olması gereken tam olarak bu değil mi?

***

Ama ne oluyor? Haberin yayımlanmasının hemen ardından, söz konusu akademisyen soluğu adliyede alıyor. Avukatı aracılığıyla 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden haberimize erişim engeli aldırıyor.

***

Savunmasında diyor ki: "Benim hakkımda gazeteciler yalan haber yapıyor. Hakkımda açılmış bir dava dahi yoktur." Ve bu sözlerle mahkemeyi ikna ediyor. Sayın hakim de anlaşılan o ki bu beyana itibar ediyor ve erişim engeli kararı veriyor.

**

Erişim engeli kararına itiraz ettik. Biz belgeyle itiraz edince hakim beyde şahsın 10. Asliye Ceza Mahkemesi'nden ceza aldığından haberdar oluyor. Ama sonuç değişmedi. Geçtiğimiz hafta yeni bir karar çıkıyor ve erişim engeline devam deniliyor.

***

Gerekçeli kararda şu ifadeler yer alıyor: "Ceza dosyasının henüz kesinleşmemiş olması, haberlerin veriliş biçimi ve kullanılan ifadeler gözetilerek TMK'nın 24 ve 25. maddeleri uyarınca kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu." Elbette mahkeme kararına saygımız var.

Sayın hakim, bu kişi ilk başvurusunda size, "Benim hakkımda dava yok" dedi. Oysa ki vardı. Hem de ceza almıştı. Biz itiraz edince, sizin de kararınızda belirttiğiniz üzere, 10. Asliye Ceza

Mahkemesi'nden aldığı ceza ortaya çıktı.

***

Bir gazetecinin mahkeme kararını haberleştirmesinden daha doğal ne olabilir?

Erişim engeli getirilen haberde hakaret mi var?

Gerçekleşmiş bir yargı kararını yazmak, kişilik haklarına saldırı mıdır?

Yoksa asıl saldırı, gerçeğin üzerini örtmek midir?

***

Son olarak diyorum ki; Biz mahkemenin yalancısıyız. Biz belgeyle, kararla haber yapıyoruz. "Ben de suçsuzum hakim bey!" Çünkü bu ülkede bazen suç, gerçeği inkar etmek değil, gerçeği yazmaktır.