Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kahramanmaraş İl Başkanlığı'nda gerçekleşen görkemli devir teslim töreniyle yeni bir dönem başladı.
Geçtiğimiz günlerde görevden ayrılan Hüseyin Vahit Demiröz'ün yerine MHP Genel Merkezi'nin takdiriyle atanan Mansur Metehan, görevi resmen devralarak partililere seslendi. İl Başkanlığı binasında düzenlenen törene parti teşkilatının yoğun katılımı dikkat çekti.
BİRLİK VE SADAKAT VURGUSU
Yeni İl Başkanı Mansur Metehan, törende yaptığı konuşmada, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin yüksek tensipleriyle bu göreve atandığını belirtti. Metehan, bu atamanın şahsına bir laliyet değil, Türk milliyetçiliği davasına olan sarsılmaz sadakatinin bir nişanesi olduğunu vurguladı. Omuzlarına yüklenen sorumluluğun ağırlığının farkında olduğunu dile getiren Metehan, "Bu emanet şahısların değil, milletin davasıdır. Günübirlik hesapların değil, tarihi bir mücadelenin şerefli bir halkasıdır" ifadelerini kullandı.
Metehan, Alparslan Türkeş'in "fikir, iman, ülke aşkı, insanları güçlü yapan bunlardır" sözlerine atıfta bulunarak, dava adamlığının dünyevi kaygılardan arınmış, milletin selameti için geceyi gündüze katmaya adanmış bir hal olduğunu dile getirdi. Gençlik yıllarından bu yana ülkücü irfanla yoğrulduğunu ve lider Devlet Bahçeli'nin çizdiği istikamette yürüdüğünü belirten Metehan, teşkilat terbiyesinin gereğini layıkıyla yerine getirmeye kararlı olduklarını söyledi.
"YOLUMUZ DEVLET BAHÇELİ'NİN İŞARET ETTİĞİ YOLDUR"
Konuşmasında kararlılık mesajları veren İl Başkanı Metehan, "Bilinmelidir ki bizim yolumuz liderimiz Sayın Devlet Bahçeli'nin işaret ettiği yoldur. Bizim yönümüz Türkistan ülküsünün çağları aşan istikametidir. Bizim hedefimiz Kahramanmaraş'ta Milliyetçi Hareket Partisi'ni layık olduğu noktaya taşıyarak üç hilalli sancağımızı daha yükseğe kaldırmaktır" dedi. MHP'nin şahısların ihtiraslarını değil, milletin haysiyetini esas alan kutlu bir iradenin adı olduğunu vurguladı.
MİLLETİN ÇIKARI VE ERDEMLİ MÜCADELE
Metehan, MHP'nin devletin bekasına yönelen her türlü tehdit karşısında tavizsiz bir duruş sergilediğini, milletin çıkarını önceleyen ilkeli bir siyaset anlayışını ve ahlaki sorumluluğu esas alan erdemli bir mücadele verdiğini söyleyerek, "Hak ile batılın birbirine karıştığı bir çağda Milliyetçi Hareket Partisi, mazlumun yanında, milletin safında, Türklüğün onur siperinde yer alan yegâne bir milli duruştur" diye konuştu.
Kendi gündemlerinin Türk milleti, önceliklerinin ise Türkiye Cumhuriyeti'nin istiklali, istikbali, itibarı ve istikrarı olduğunu dile getiren Metehan, partiyi şahsi çıkar alanına çevirmeye yeltenenlere ve teşkilat kültürünü zedeleyecek tavır ve davranışlara asla müsamaha göstermeyeceklerini kaydetti.
"İNANMIŞLARLA YÜRÜYECEĞİZ"
Mansur Metehan, "Çıktığımız bu yolda ikna edilmişlerle değil, inanmışlarla yürüyeceğiz. Teşkilatımızın her kademesinde adalet, liyakat ve sadakat temel esaslarımız olacaktır" ifadelerini kullandı. İlçe teşkilatlarından il yönetimine, kadınlardan gençlere, mazisi teşkilata hizmetle yoğrulmuş dava büyüklerinden yeni adım atmış kardeşlere kadar herkesle omuz omuza vereceklerini ve birlikte başaracaklarını vurguladı.
TEŞEKKÜR VE GELECEK VİZYONU
Konuşmasının sonunda şahsına bu şerefli görevi layık gören Genel Başkan Devlet Bahçeli'ye, Teşkilat İşlerinden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Edip Semih Yalçın'a şükranlarını sunan Metehan, 2018 yılından bu yana teşkilatlarla uyum içerisinde çalışan ve her metrekarede enerjisini hissettiren Milletvekili Zuhal Karakoç Dora'ya da teşekkür etti. Bundan sonraki faaliyetlerinde Milletvekili Dora ile birlikte her bir vatandaşın gönlüne dokunmak için uyum içerisinde çalışacaklarını belirtti.
Metehan, her ülküdaşının duasına ve desteğine ihtiyaç duyduğunu ifade ederek, şehitlerin, gazilerin ve Başbuğ Alparslan Türkeş'in kutlu emanetini, lider Devlet Bahçeli'nin önderliğinde daha ileriye taşıma iradesiyle çalışacaklarını kararlılıkla beyan etti.
Konuşmasını, "Rabbim bizleri Türk milletine mahcup eylemesin. Yüreklerimizi dava sadakatiyle diri, ayaklarımızı hakkın ve hakikatin yönünde sabit kılsın. Hepimizi aziz ecdadımızın hatırasına ve kutsal davamıza yakışır bir duruşla aynı ülküde buluşmaya davet ediyorum. Gayret bizden, tevfik Cenab-ı Hak'tandır. Ne mutlu Türk'üm diyene!" sözleriyle tamamladı.