Havaların ısınmasıyla birlikte dışarıda geçirilen zaman artarken, beraberinde çamaşır yükü de çoğalıyor. Güneş sayesinde giysiler kolayca kuruyor olsa da, çamaşır makinesini daha sık çalıştırmak enerji faturanıza ciddi yansıyabilir fakat birkaç küçük önlemle tasarruf etmek mümkün. Enerji tasarrufu uzmanı Allie Ogletree, çamaşır yıkarken saat seçiminin önemine dikkat çekti. Ogletree’ye göre, makine her çalıştırıldığında aynı miktarda enerji harcar ancak bunu hangi saatte yaptığınız, faturanız üzerinde büyük fark yaratabilir.
BU 4 SAATTE ÇAMAŞIR YIKAMAYIN
Birçok enerji sağlayıcısı, günün belirli saatlerinde özellikle herkesin aynı anda elektrik kullandığı yoğun saatlerde daha yüksek ücret tarifesi uygular. Bu sisteme “kullanım zamanı tarifesi” (TOU) denir. Eğer bu tür bir tarifeye dahilseniz, 16:00–19:00 saatleri arasında çamaşır yıkamak cebinizi yakabilir.
Ogletree, bu saatlerde çamaşır makinesini çalıştırmaktan kaçınılmasını önerirken, “Çamaşır yıkamak için en iyi zaman, sabahın erken saatleridir. Hem enerji talebi düşüktür hem de hava serindir” ifadelerine yer verir.
BASİT ÖNLEMLERLE BÜYÜK TASARRUF
Yüksek enerji tüketiminin büyük kısmı suyu ısıtmak için harcandığından, soğuk suyla yıkama programları tercih etmek faturanızı düşürmenin en kolay yollarından biri. Elbette havlu, nevresim veya bebek kıyafetleri gibi ürünleri en az 60°C sıcaklıkta yıkamak hijyen açısından önemlidir. Ancak tişört, pantolon gibi günlük kıyafetleri 30°C gibi düşük ısılarda yıkamak hem yeterli hem de tasarrufludur.
DAHA AZ YIKAMA, DAHA AKILLI KULLANIM
Bir diğer püf noktası ise makineyi tam kapasiteyle çalıştırmak. Yani az çamaşırı sık sık yıkamak yerine, dolu bir makineyle yıkama yapmak enerji açısından daha verimlidir. Ogletree, günlük kullanımlarda karmaşık ve enerji harcayan ayarlar yerine, basit yıkama programlarına sadık kalmayı önerirken, “Her zaman en sıcak, en güçlü programı seçmek zorunda değilsiniz. Enerjiyi orada kaybediyorsunuz” dedi.